eLa iLe seLim ela ve selim aynı mahallede büyüyen
heran beraber olan
okulda bile
aynı sınıfta büyüdüler.
her ikiside artık
olgun yaşa gelmişlerdi.
her zaman ki gibi
akşam üstü mahallede
bir köşede oturuyolardı.
selim
elayı seviyordu
ama elanın tavrından korkuyordu.
ya bana kızarsa
daha konuşmassa diyordu.
küçüklüğünü beraber geçirmiş
kardeş gibilerdi.
ela selimdeki durgunluğu fark etti.
ela;-----------
hayırdır selim
ne bu durgunluğun
sıkıntın mı var.
selim;
yoo öyle işte
ela;----------------
hadi bırak şimdi
bu kadar senelik arkadaşımı
tanımam mı ben
söyle neyin var
selim cesaret edemiyordu.birden ayağa kaltı
"seni seviyorum ela
anlıyormusun
seviyorum
kardeşce değil bu sevgim
aşığım sana.
hergün içime atmaktan
artık yoruldum.
belki bana kızacaksın
belki daha konuşmayacaksın
ama gerçekler bu ela
ben seni seviyorum"
selim cümlesini tamamladıktan sonra
koşarak deniz kenarına gitti.
elada selimin arkasından koştu.
selimi yere çökmüş
bir şekilde ağlıyorken gördü.
ela selimin yanına çöktü
kulağına fısıldadı.
"deli çocuk bende seni seviyorum"
selim inanamamıştı duyduklarına
kafasını kaldırdı
elayı gördü karşısında.
"duyduklarım doğrumu ela
sende beni seviyormmusun"
ela;
evett bende seviyorum
sana söyleyemiyordum çekindiğimden
senin gibi bana kızmadan korktum
benle bir daha konuşmayacağından korkktum.
sen bana söyleyince
inan dünyalar benim oldu."
selim çok sevinmişti.artık sevgili olan selim ile ela çok sevinçliydiler.
evleri karşı karşıyaydı.
balkona çıkıp geceleri birbirleriyle bakışıyolardı saatlerce.
her dakka beraberlerdi.
bi hafta sonu gezmek için çarşıya çıkarlar.çok eğleniyorlardı
ayakkabı dükkanın önünden geçerken
elanın gözü bi kırmızı ayakkabıya takılmıştı.
ela;
aaa aşkım bak şu kırmıızı ayakkabı çok güzelmiş
selim;
ya evet çok güzelmiş gerçekten
ela;
ooo saat geç olmuş
hemen eve dönelim
annem kızmadan
akşam olmadan eve dönerler.
ela bilgisayarına açar.msnine girer selim yoktu.
selimin msnine girdi bakındı çıktı.
birde eski msnine girim dedi
can sıkıntısından.
girdiğinde kendi adreslerinin engelli olduğunu görünce.ela çok kızar bu duruma.
selimin eski msninde çok kız arkadaş olduğu için
ela selime yeni adres açmıştı.
girmesini istemiyordu eski adresine.
selimin msnini kapadıktan sonra
kendi msnine girdi
bir müddet sonra selim girdi msne.
ve elaya yazdı
"aşkım nbr"
ela;
ben sana küsüm
konuşmuyorum
eski msnde beni niye engelledin.
engellemene gerek yoktu
sil adresimi hatta
bu adrestende sil.
gizli gizli iş çeviriyorsun demekki arkamdan
dierek msnden çıktı.
selim şok olmuştu bu sözler karşısında. ela ile selim küstüler artık.
ikiside birbirlerini çok seviyolar
ama gurur yapıyolardı.
gece olur selim msn ye girer.ela msndeydi sevinmişti
belki konuşup barışırız diye.
selim elaya bişi yazmıyodu
elada selime yazmıyodu.
ikiside gurur yüzünden yazmıyolardı.
1 saat oluyor
2 saat oluyor
hiç bir söz yazmıyolardı.ikisininde içi gidiyodu.
selim bekliyodu ela yazsa die.
yazsada tartışsak
yazsada kavga etsek
yeter ki bi yazsın
konuşarak sonra düzeleceğine inanıyordu.
aynı şeyi elada selimden bekliyordu.
ama birbirlerini çok seven
iki aşık gurur yüzünden
birbirlerine yazmıyolardı.
ela kendine göre haklı
selim ise kendine göre haklıydı.
zaman daralıyor
iki sevgili hala bişi yazmıyodu.
elanın msnden çıktığını gören selim
yıkılıyodu.
bilgisayarından elanın resimlerini açtı .
teker teker hepsine baktı
gözlerinden yaş süzüldü.
birbirlerine çağrı bile atmıyolardı artık.
selim gece yatağına yattığında
ela ile yaşadıkları mutlu anları hayal ediyordu.
ela ise penceresini açmış
boş boş bakıyordu.
birbirini seven iki aşık gurur yüzünden üzgündüler.
sabah oldu selimin yolculuk günüydü.okul için konya ya gidecekti.
akşam yolculuk vardı ama selim çok mutsuzdu .
msn ye girdi belki ela vardır diye
ama yoktu.
selim bavulunu hazırladıktan sonra tekrar msnine baktığında
ela gelmişti.
yine birbirlerine birşey yazmıyolardı.
ikiside birbirinden bekliyodu ilk adımı.zaman daralıyodu selimin yolculuğu wardı suskun şekilde bekledikten sonra
selimin annesi odaya geldi;
hadi oğlum kapa bilgisayarı artık
hazırlan yavaş yavaş.
selim;
"tamam anne"diyerek başını eğdi.
selim artık ela ya yazmaya karar verdi.
"ela biliyorsun benim yolculuğum var
birazdan gidiceğim otogara.
şunu bilki ben senin onurunu küçük düşürecek
seni üzecek
hiç bişi yapmadım.
ben sadace eski msnyi kullanmadığım için .seni öylesine engelledim.
spor sitelerine üye olurken
eski msn adresimi yazdım ki
bişi olursa eski adresim gitsin diye.
gelen maillere bakıyordum arada girerek.
yani mantıklı düşünsene
şifresini bildiğin bir adreste
ben seni engellediysem
vardır bi bildiğim.
hani bu yeni adresimde engellesem
neyse haklısın
sen bana güvenmiyorsan
ben sana ne diyeyim ela.
sen beni hala tanımadıysan
ben sana ne diyeyim ela.
hiç biri değilde
sen bana gelip
bi söz hakkı bile tanımadın.
geldin hemen birşeyler yazdın ve çektin gittin.
o kadar üzüldüm ki
sevdiğim insan bana
biz söz hakkı bile vermedi
bana güvenin bumuydu ela.
ben gidiyorum kendine iyi bak. dierek msnden çıktı selim.
ela çok üzüldü
ağlamaya başladı.
pişmandı hemen selimi suçladığı ve ön yargılı davrandığı için
ona söz hakkı bile vermemişti.
bi müddet odasında yatağına yatarak
selimi düşündü.
ve daha sonra
selime msj yazmayı karar verdi.
"selim bitanem özür dilerim
tamam haklısın
hep böyle yapıyorum
ama ne yapim işte engellendiğimi görünce çok kızdım
seni kaybedeceğimi sandım.
senin benim arkamdan birşeyler çevirdiğini düşündüm biran.
ne aptalım ben
senden bunu nasıl bekledim.
affet bitanem beni
hayırlı yolculuklar sana.
yarın sabah inince bana haber ver olurmu merak ettirme beni.
seni çok seviyorum hayatım"
dierek mesajını tamamladı.
ela bir müddet sonra
msjı iletildimi diye teline baktı
msj beklemedeydi
yani iletilmemişti.
hemen çağrı attı
telefonu kapalıydı selimin.
"otobüste demek ki
teli kapalı
neyse mola verince okur nasıl olsa diyerek.
annesine yardım etmek için mutfağa gitti.
akşam yemeklerini yedikten sonra
elanın babası köşesine çekilir televizyonu açar.
ela ve annesi ise masayı topluyolardı.
babası haberleri açmıştı.haberi sunan spiker;
yine bir kaza haberi
bugün istanbuldan konyaya gitmekte olan yolcu otobüsü
yanlış sollama yaparak
karşıdan gelen kamyon ile çarpıştı
4 yolcu hayatını kaybederken
5 yolcuda yaralı kurtulduğunu söylüyordu.
elanın elinde olan tabaklar yere düştü.
içinden olamaz diyerek
sessizce kaldı durduğu yerde.
babası;
ne oldu kızım
ela;
"hiç baba"diyerek yere eğildi
düşürdüğü tabakları toplamaya başladı.haberi sunan spiker;
"kaza sonucu yaralı olan yolcular şöyle" diyerek elanın içini acıtıyodu.
erdem çetin
erkan çetin
mine uysal
seyfi soydan
hatice okuyan yaralı kurtulanlar.
ela sevinsin mi üzülsün mü şaşırdı
yaralılarda yoktu selimin ismi.
ya ama ölülerin içinde varsa. ya öldüyse selimim.
ela artık hissetmiyordu kendini .
korkusundan o an sağır olmak istedi
hiç birşey duymak istemiyordu.
ela gözlerin kapadı artık bekliyordu isimleri
spiker ölen yolcuları saymaya başladı.
metin uygur
kadir yıldıran
kader bekar
selim türkoğlu
ela inanamıyordu duyduklarına
elindeki tabağı sıkıca sıktı duvara fırlattı .
ela kendini kaybetmişti.
annesi ve babası elayı zorla sakinleştirdiler.
odasına çekilen ela hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
annesi ve babasının yanlız bırakmasını istedi.
ela attığı msja baktı iletilmemişti.selim okuyayamıştı msjı.
küs ayrıldılar
bu elayı daha da çok kahrediyordu.
"canım aşkım ben ne yaptım böyle
küs ayrıldık seninle.
beni yanlız bıraktın canım
die haykırıyodu.
sabahlara kadar selimi sayıkladı durdu
kendi kendine konuştu .
sabah oldu mahallede feryat vardı
kalabalıktı heryer
feryatlat figanlar elanın acısına acı katıyordu.
ela annesi ve babası ile selimin evine baş sağlığı için kalktı yatağından
mahalleye indiler.
daha selimin evine giremeden
selimi ölüsünü getiren araba
mahalleye girdi.
feryatlar artıyordu
ela kulaklarını tıkadı
delircek sanıyodu kendini artık
ağlamaktan gözleri kıp kırmızı olmuştu elanın.
araba evin önüne geldiğinde selimin tabutu çıkarıldı.
ela baygınlık geçirdi kısa süre.
selimin eşyaları ailesine teslim edildi.ama birde not vardı.
eşyaları veren adam bu not kız arkadaşına yazılmış dedi.
birde kağıdın içinde anahtar vardı.
bu kağıdı ve anahtarı elaya teslim edilmesini istiyordu.
ela ordaydı.
benim kız arkadaşı diyerek kağıdı ve anahtarı aldı.
titreyen elleri ile açtı kağıdı
kan çanağına dönmüş gözleriyle okumaya başladı.
("benim güzel elam
şirin aşkım.biliyorsun ben hep yolculuklardan korkmuşumdur.
ne olur olmaz diye bu notu sana yazdım.
eğer ki sen bunu notu okuyor isen
zaten ben bu dünyadan ayrılmış olacağım
ama kalbinden ayrılmış olmayacağım.
ben seni hep sevdim
hep korudum.
sen bana bi söz hakkı bile vermedin
bu beni çok üzdü elam.
notu yazma sebebime geleyim.
güzel aşkım benim
odamda küçük bi sandık var.
kağıdın içinden çıkan anahtarı al
o sandığı aç.
içinde bir poşet var
o poşetin içindeki senin sevdiğim.
şimdi dediğimi yap ve geri kalan kısmını poşeti açtıktan sonra oku.
ela titreyen elleriyle sandığı açtı
poşeti eline aldı
içini açtığında.
o gün beraber gezerken
elanın çok beğendiği kırmızı ayakbıları almıştı.(selim)
ela ayakta zor duruyodu
düştü düşecekti halsizlikten.
sarıldı ayakbılara
selimim
canım aşkım
affet beni die ağlıyordu.
ela
selimin yazdığı nota kaldığı yerden devam etti.
beğendin mi güzel elam. ben sana vermek istedim gitmeden önce
ama küs olduğumuz için
veremedim
oysa ne çok isterdim ellerimle sana vermeyi
sende bana sarılırdın değilmi.
öperdin
ne tatlımış benim aşkım
derdin değil mi yine
kara gözlüm
kara kaşlım
derdin değil mi yine elam
derdin değilmi.
canım acıdığında
oyy kıyamam aşkıma
derdin yine değilmi elam
derdin değilmi.
bak gördün mü elam
kıydılar aşkına
kara toprağın oldu selimin.
seni çok sevdim
kendine iyi bak olurmu. bu hayat çok acımasız ... ...séLimm ...